Değerli dostlar.
Bizim yaşadığımız sürecin içinde olan bitenlere tanık oluyoruz. Yani teknolojik gelişim nereden başladı şimdi nerede yarın nereye varacak... Tabi ki de hayallerin götürdüğü yere...
Şöyle bir benzetme yapmak istiyorum.
Bundan bir zaman sonra, şöyle bir diyalog yaşanması muhtemel;
- Yav biliyor musun arşivlerde ne buldum. Dedemle ninem chat yaparken tanışmışlar ama o zamanlarda sadece yazı yazarak iletişim kurulabiliyormuş, birbirlerini hiç görmeden, özgeçmişlerini, eski ilişkilerini, geçirdiği hastalıkları bilmeden ööyle bodoslama ilişkiye giriyorlarmış... Düşünebiliyor musun?
- Yok artık deli miymiş onlar...
Görücü usulüyle evlenenlere verilen tepkiler çok uzak geçmişte değil hemen çocukluğumuzda, anne babalarımızın arkadaş sohbetlerinde yaptıkları eleştirilerdi... -Televizyon evlere girmeden önce, akşamları insanlar birbirlerini ziyaret eder sohbet ederlerdi yeni jenerasyona anlatmak lazım böyle şeyleri :) -
Teknoloji duyularımıza ne kadar çok hitap etmeye başlarsa onu günlük hayatın bir parçası haline getirmek de o kadar çabuk oluyor. Şimdilik ikisine hizmet veren hali dahi 6. hisleri hareket ettirmeye yetiyor. Bu sayı arttıkça neler olacak bir düşünün. Sanallık algılarımızla ilgili bir durum.
Özgürlüklerin bugün geldiği nokta ve yazılarda da belirtilen kişiliklerdeki kırılmalar vs bir yana, şöyle de bir durum var. Yazarken, konuşurkenkinden en az bir kez daha fazla düşünerek derdimizi iletmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla kişinin karakter yapısına bağlı olarak ifadeler her zaman daha yoğun ve anlam taşıyor...
Bir de reel ya da gerçek ve sanal diye bir ayrım koymanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Ortama sanal demeye devam ettiğimiz sürece fabrika çıkışlı olarak yaklaşımların da gerçek olmayan bir çizgide olduğunu kabullenmiş oluyoruz... Oysa bu ortamda yaşananlar da gayet gerçek, sadece taraflardan en az birinin yalancı olma ihtimali var ki burda ortamın değil karakterin bir rolü olabilir ancak...
Peki gidişat ne yönde.
Son günlerde ulaşılan bağlantı hızının da prehistorik olmasına az kaldı. Bir gün genel ağ üzerinde Gigabit bağlantıların da olduğunu düşünürseniz, sosyallik adına holografik komşu - komşu lafın gelişi tabi :) - ziyaretleri, etkinlikler hatta tatiller yapmak mümkün olabilir...
İş alanında şimdilerde "aaa homeofis mi yazık fatura kesebiliyor musunuz bari" gibi bakılan şey, hayatımızı kökünden değiştirip, en basitinden anlamsız bir şekilde zıt yakalarda oturup işine gidip gelen İstanbul insannın yolda geçirdiği zamanı daha faydalı işlere harcamasını, evinden sadece eğlenmek için ya da istediği için çıktığından trafik saçmalığının yok olduğunu bir hayal edin...
Ya da zaten ağ bağlantılı kıyafetiyle gittiği her yerden istediği her yere ulaşabildiğini...
Çok mu uçtum yok canım :)
Ağ bağlantısının hayatımıza kattığı ve katacağı her şey için her zaman yerimiz vardır... Buyursun evdeyiz :)
Selamlar